Görüntülü sohbetin geleceği tamamen dokunaklı
Fotoğraf: Shinoda Laboratuvarı
HaptoClone, Tokyo Üniversitesi'ndeki Shinoda Laboratuarı'ndaki araştırmacıların, gerçekte önünüzde olmayanı pratik olarak hissetmenizi sağlayan yeni bir eseridir. En azından size bunu hissettiğiniz yanılsamasını verir. Teknoloji teoride çetrefilli ama pratikte akıllı telefonlarımız ve bilgisayarlarımız aracılığıyla daha kişisel bir iletişim düzeyine yol açabilir – ya da daha samimi demeye cüret edebilirim.
Şu anda HaptoClone iki dev küp üzerinde çalışıyor. 1.992 ultrasonik dönüştürücü, küpün kenarları boyunca sıralanmıştır ve her yerde çok yönlü ve hacimsel kuvvetleri algılar. Yakınsanmış ultrason adı verilen bir şey dokunsal geri bildirim sağlar. O zaman bu sadece gücü kopyalama meselesidir. Yani bir kişi bir küpün içine bir el koyarsa ve bir başka kişi diğerine elini koyarsa, birbirinize dokunuyormuş gibi hissedebilirsiniz.
Laboratuar araştırmacıları "Dokunsal kuvvet alanını kopyalamak için ultrasonik haptik holografi tekniğini kullanıyoruz" açıklamak. “Ultrasonik alanın holografik sentezi ile hacimsel akustik potansiyel alanı yeniden üretilebilir ve bu, eş çalışma alanındaki nesnelere radyasyon kuvvetine neden olur.”
Görsel veya "optik ışık alanı", basit bir ayna hilesi kullanılarak küplerde yeniden üretilir.
Yine de sadece bir dokunuşla bitmiyor. Alissa Walker'ın Gizmodo teknoloji ile deney yaptığı süre boyunca, diğer küpte bir topa swat yapabildiğini bildirdi. Gücünün sallanmasına ve titremesine tepki verirken izledi.
Bu sensörlere sahip akıllı telefonlara sahip olduğunuzu hayal edin, böylece bir video görüşmesi sırasında ekrana doğru uzanabilir ve birine dokunabilirsiniz. Bir iş gezisinde uzaktayken, çocuğunuzun eline dokunabilmek ya da sevgilinizle belki biraz alınganlık hissetmek inanılmaz bir duygu olsa gerek.
Teknoloji, ana akıma girmeye hazır olmadan önce hala biraz yolculuk yapıyor. Gadget'ları daha küçük ve daha ince yapma saplantımız, şu anda iki devasa kutu ve binlerce dönüştürücü gerektirdiğinden HaptoClone için bir sorun teşkil ediyor. Ayrıca, teknoloji klonlanmış nesnenin dokularını çoğaltamaz, bu nedenle henüz gerçek olanı hissetmek gibi değildir.
Şimdilik en azından Shinoda Lab'ın YouTube'a yüklediği demoya bir göz atın. İnanılmaz bir yanılsama gibi görünüyor, ancak bu iş başında gerçek bir teknoloji.